Tecvid Dersleri

MEDD-Î MUNFASIL TECVİDİ Nedir -Örnekleriyle -9

 MEDD-İ MUNFASIL

            Harf-i medden birisi kelimenin sonunda, sebeb-i medden hemze de müteakip kelimenin başında (ikisi de ayrı ayrı iki kelimede) yan yana bulunursa, “medd-i munfasıl” olur.

َيَا أيُّهَاharf-i medden ye’yi çeken elifأيُّهَا lafzının başında da sebeb-i medden hemzegelmiş ve elif ile hemze ayrı ayrı kelimelerde, yan yana bulundukları için Medd-i Munfasıl olmuştur.

قَالَ يَا اٰدَمُ اَنْبِئْهُمْ بِاَسْمَائِهِمْ فَلَمَّا اَنْبَاَهُمْ بِاَسْمَائِهِمْ قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكُمْ اِنّى اَعْلَمُ غَيْبَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا كُنْتُمْ تَكْتُمُونَ

اِنَّ اللّٰهَ لَا يَسْتَحْيى اَنْ يَضْرِبَ مَثَلًا مَا بَعُوضَةً فَمَا فَوْقَهَا فَاَمَّا الَّذٖينَ اٰمَنُوا فَيَعْلَمُونَ اَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْ وَاَمَّا الَّذينَ كَفَرُوا فَيَقُولُونَ مَاذَا اَرَادَ اللّٰهُ بِهٰـذَا مَثَلًا يُضِلُّ بِه كَثيرًا وَيَهْدى بِه كَثيرًا وَمَا يُضِلُّ بِه اِلَّا الْفَاسِقينَ

قُلْ يَا اَيُّهَا الْكَافِرُونَ ﴿١﴾ لَا اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ ﴿٢﴾ وَلَا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا اَعْبُدُ ﴿٣﴾ وَلَا اَنَا عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْ ﴿٤﴾ وَلَا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا اَعْبُدُ ﴿٥﴾ لَكُمْ دٖينُكُمْ وَلِىَ دٖينِ ﴿٦﴾

MEDD-İ MUNFASIL’IN HÜKMÜ

            Medd-i munfasılın (medd-i tabiînin medd miktarından fazla) uzatılması, caizdir.(Kıraat imamları asli med üzerine ilave edip etmemede ve edilen ilavenin miktarında ihtilaf etmişlerdir)

                        Medd-i munfasıl, İmam Asım Kıraati ve Hafs rivayetinde  4 elif miktarı uzatılır.

            Not: Meddi Munfasıl’a, El-Meddu’l Fasl / El-Meddu’l Besd (iki kelimeyi birbirinden ayırdığı için), El-Meddu’z-Zaid (asli med üzerine ziyade edildiği için), El Meddu’l-İ’tibar (iki kelime bir kelim olarak kabul edildiği için), El Meddu’l-Caiz  (kasır ili okunup okunmamasında ihtilaf edildiği için) gibi isimler de verilmiştir.

 

2- Medd-i Munfasıl (Ayrılmış med)

 

Med harfinden sonra, sebeb-i med olan hemzenin, ayrı ayrı kelimelerde yan yana bulunmasından meydana gelen medde “medd-i munfasıl” denir.

 

﴿ يَا بَنيۤ اٰدَمَ ﴾ ﴿ قُوۤا اَنْفُسَكُمْ ﴾ ﴿ قَالُوۤا اٰمَنَّا ﴾ ﴿ اِلاَّ الَّذيۤ اٰمَنَتْ بِهِ ﴾
﴿ رَبَّنَاۤ اِنَّكَ ﴾ ﴿ اُوليۤ اَجْنِحَةٍ ﴾

 

Bu medde, harf-i med birinci kelimenin sonunda, sebeb-i med ikinci kelimenin başında bulunduğundan; birinci kelimenin sonunda (harf-i med üzerinde) vakıf yapılacak olursa, sebeb-i med okunmamış olacağından, sadece medd-i tabiî yapılır.

 

Mesela, ﴿ قَالُوۤا اٰمَنَّا ﴾ (kâlûûûû âmennâ) cümlesindeki قَالُوۤا’ de durulacak olursa, (kâlû.) diye sadece bir elif miktarı uzatılarak okunur.

 

Medd-i munfasılın uzatılması “caiz”dir (vacip değildir.). Medd-i munfasılı, kıraat imamımız Âsım Hazretleri, dört elif miktarı çekerek okumuştur.

 

NOT: Pratik olarakۤişaretinden sonra, ayın başına benzeyen hemze ء gelirse medd-i muttasıl; uzun hemze“ أ ” gelirse medd-i munfasıl olur.

 

2. Meddi Munfasıl: Ayrı Med demektir. Med harfi ile Hemze ayrı ayrı kelimelerde yan yana olursa Meddi Munfasıl olur.

( بِمَاۤ أُنْزِلَ – قَالُوا اٰمَنَّا – إِنِّىۤ أَخَافُ )  gibi.

Kasırla okumak caiz olmakla birlikte beraberinde dikkat edilmesi gereken bazı ek bilgiler gereklidir. Bunlar detay bilgiler olduğu için buraya almıyoruz. Meddi Munfasıl 4 Elif miktarı uzatılır.

*Hemze, harekeli Elif ( ِاَ ُ ) veya ( ء ) şeklinde yazılabilir. Daha önce, “Harflerin Bitişmesi” konusunda bütün şekillerini görmüştük.

*Arapça bilmeyenlerin bitişik ve ayrı kelimeleri tanımasında zorluk olabilir. Bu nedenle Meddi Muttasıl ve Munfasılı birbirinden ayırt edebilmek için, ülkemizde yaygın olan Kur’ân nüshalarında görülen ve pratikte kolaylık sağlayacak şu hususa dikkat edilebilir:

*Harfi Medden sonra gelen Hemze ( ء ) şeklinde yazılmışsa Meddi Muttasıl,

ِاَ ُ )  şeklinde yazılmışsa, Meddi Munfasıldır.

Sebebi Sükûn olan Med’ler:

*Bir harfte, Cezim veya Şedde’nin bulunması, onun sükûn işareti taşıdığını gösterir. İlki cezimli, ikincisi harekeli aynı iki harf, birlikte tek harf olarak Şedde ile

gösterildiğinden, o da sükûn işareti olarak kabul edilir.

لْ + لِ = لِّ

Bir kelime sonunda sükûn ya lâzımî olur, ya da arızî olur.

Lâzımî olması demek geçildiğinde ve durulduğunda değişmeyen, sabit kalan sükûn demektir. Bu yüzden en kuvvetli med sebebidir.

Ârızî sukûn ise; Geçiş halinde yokken, durulduğunda, vakıf gereği ortaya çıkan sükûndur.

MEDD-Î MUNFASIL
Ayrı medd demektir. Harf-i med ile sebeb-i meddin ayrı iki
kelimede bulunmasından dolayı bu isim verilmiştir.
Tarifi: Harf-i medden sonra sebeb-i medden hemze gelir ve ikisi
de ayrı ayrı iki kelimede, fakat yan yana vaki olurlarsa bu durumda
medd-i munfasıl olur. ( (ياَ اَيُّهَا ) ,(فَلاَ تُزَآُّوا اَنْفُسَكُمْ ) ,(وَمَا اَنْزَلَ ) ,(إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ
kelimelerinde olduğu gibi.

(وَمَا اَنْزَلَ ) : Medd-i munfasıldır. Çünkü mimi çeken harf-i medden
elif var. Sebeb-i medden de hemze var. İkisi yan yana, fakat ayrı iki
kelimede vaki olduğu için medd-i munfasıl olmuştur.

Daha önce anlattığımız vav-ı mukadder veya ya-ı mukadder’den
sonra (bak. Sh: 27) sebeb-i medden hemze vaki olursa, yine meddi
munfasıl olur. ( بِهِ اِيمَاناً ) kelimesinde olduğu gibi; Müennes işaret ismi
olan ( هَذِهِ ) için de hüküm aynıdır.( اِنَّ هَذِهِ اُمَّتُكُمْ ) ayet-i kerimesinde olduğu
gibi. 

Harf-i meddin bulunduğu kelime üzerinde vakıf yapılacak olsa,
sebeb-i meddin bulunmamasından dolayı, medd-i munfasıl da ortadan
kalkmış olur.

Hükmü: Medd-i munfasılın meddi, caizdir. Çünkü muhtelefun
fihdir. Yani bazı kurra, medd-i tabiînin medd miktarından fazla medd
ettiler. Bazı kurra da kasr ettiler. Medd-i munfasıl, Kıraat-ı İmam Asım
ve Hafs rivayetinde -4- elif miktarı uzatılır. Kur’an-ı Kerim, “Hadr”
üzere okunuyorsa, bir elif miktarına inilebilir.

Tecvid programı
tecvid dersleri
tecvid nedir
tecvid kuralları
tecvid öğreniyorum
tecvid kurallari
tecvid kaideleri
tecvid kuralları yazılı

 

İlgili Makaleler